9 Şub 2011

DİLEMMA

Son zamanlarda Lezzetin İzinde'ye zaman ayıramadığımın farkındayım. Arada bir uyarılar alıyorum. Tabiri caizse okuyucularım tarafından dürtülüyorum. Düşüncelerimi açıkça sizinle paylaşmam yerinde olur: Lezzetin İzinde'nin asıl konusu İstanbul'un 100 Lezzeti isimli listeyi (Bu listenin yakın zamana kadar kim tarafından yapıldığını bilmiyordum. Bir süre önce Cihan Çevirme'den, bu listeyi İstanbul Life dergisinin 100. sayısı için kendisinin hazırladığını belirten bir e-posta aldım. Ne yazık ki kaynak belirtilmeden internette dolaşıyormuş o zamandan beri. Listenin bana ilham vermiş olması kendisinin hoşuna gitmiş. Ben de bunu okuyunca rahatladım tabii.) takip etmekti. Mert'le birlikte listenin neredeyse tamamına gittik, sizinle de tüm bu yerleri ve lezzetlerini paylaştık. Kalanlara gitmeyi pek düşünmediğimizi yazdıktan sonra okurlardan yeni lezzet önerileri gelmeye başladı, hatta geçenlerde bir okurumdan özenle hazırlanmış uzunca bir liste aldım. Bütün bu desteklere rağmen ben artık lokantalara gitmek ve bu işi devam ettirmek konusunda eskisi kadar iştahlı değilim. Artık daha çok Zihinsel Lezzetler hakkında yazmak istiyorum ama yazmaya uzun süre ara verdiğim için ne yazık ki klavyenin tuşlarına Lezzetin İzinde için basamıyorum. Sanırım soğudum, ama yazmaya gayret etmek istiyorum.
Lezzetin İzinde'nin yemekle ilgili takipçilerinin çoğu kitap, sinema, fotoğraf, müzik, doğa ve hayvanlar hakkındaki yazılarıma pek rağbet etmiyor. Okunduklarını biliyorum, site istatistiklerinden takip edebiliyorum ama nedense yemeklerle ilgili yazılarıma gelen yorumlar kadar yorum alamıyorum. Zihinsel Lezzetler'e belli birkaç kişiden yorum geliyor, ki ben bu yorumların kimlerden geleceğini yazmadan önce tahmin ediyorum. Bu gerçeklik beni yeni bir blog açma düşüncesine doğru sürüklüyor, yeni konular hakkında yazmak ve bambaşka fotoğraflar yüklemek istiyorum. Bu yorumcularımı yeni blogumda beklemeyi düşünüyorum. Yeni blog zamanla kendi okuyucularını ve yorumcularını oluşturabilir, peki ama Lezzetin İzinde'ye ne olacak? Ölecek mi? Öylece orada yeni ziyaretçilerini mi bekleyecek? Henüz bilmiyorum. Sadece düşünüyorum ve düşüncelerimi sizinle paylaşıyorum, tabii hala beni okuyup yorum bırakmak isteyenler varsa...

2 yorum: